".................................,

Türkiye Cumhuriyeti'nin ruhunu anlaybilmek için devrimin amaçlarını kavrayabilmek gerekir. Kurucularımız bütün adımları kendi ikballeri için değil, kendilerinden sonra gelecek kuşaklar için planlamışlardır.
Bu ülkenin vatandaşı bir daha teba olmasın, meclisler açılıp kapanmasın, yönetimde söz sahibi olsun, kendi malı mülkü olsun istediler: saltanatı kaldırıp, cumhuriyeti ilan ettiler.
Bu ülkenin çocukları bir daha vatandan uzak topraklarda hırslı siyasetçilerin kurbanı olmasın istediler: Hilafeti kaldırdılar, milliyetçiliği misak-ı milli ile sınırladılar.
Bu ülkede yaşayan bütün insanlar, ortak tarih, ortak kültür, ortak dilbilinciyle yetişsin, birbirlerini, anlasın, güvensin, ümmet değil millet olsun istediler: Türk Tarih Kurumunu, Türk Dil Kurumunu ve halkevlerini kurdular.
Yeni nesil daha iyi eğitilsin, bilime inansın, dogmaların esiri olmasın, okuma-yazma yaygınlaşsın istediler: eğitimin birliği kanunu çıkardılar, Latin esaslı Türk alfabesini kabul ettiler, Millet Mekteplerini kurdular.
Bu ülke ekonomik olarak özgür olsun, kendi sanayisi, kendi bankası olsun istediler: İzmir İktisat kongresini topladılar, teşvik i sanayi kanununu çıkardılar, Sümerbank'ı, Maden Tetkik Arama Teşkilatını kurdular.
Köylü üretken ve özgür olsun, emeğinin hakkını alsın, ianeye muhtaç olmasın istediler: Aşar vergisini kaldırdılar, Toprak dağıttılar, tarım kredi kooperatiflerini, deneme çiftliklerini, ziraat okullarını ve Yüksek ziraat enstitüsünü kurdular.
Ülkenin altyapısı yabancıların elinde olmasın istediler: Varolan demiryollarını devletleştirip, yenilerini yaptılar
Kimse, şeyhin, şıhın, ağanın boyunduruğuna girmesin, birbirlerini farklı görüp düşman olmasın istediler: Tekke ve zaviyeleri kapatıp, şeyhlik, dervişlik, müritlik, dedelik, seyitlik, çelebilik, babalık, emirlik, halifelik, falcılık, büyücülük, üfürükçülük, gibi ünvanları yasaklandılar, Laikliği devletin en önemli kuralı olarak benimsediler.
Toplumun yarısının üretimden, insan haklarından uzak kalmasının ülkenin gücü açısından ne kadar büyük bir kayıp olduğunu gördüler: Kadınlara seçme ve seçilme hakkını verdiler, medeni kanunu kabul ettiler.
Bütün bunları ve daha birçok şeyi çok kısa zaman içinde yaptılar.
Bütün amaçları,
Gerektiğinde bağımsızlığını korumak için herşeyi göze alabilecek,
Ekonomik açıdan esir alınması mümkün olmayan,
Eğitimli, kendine ve bilime güvenen insanlardan kurulu,
Biribirine sıkı sıkıya kenetlenmiş bir millete sahip,
Sınırları net olarak belirlenmiş, başka ülkelerde gözü olmayan,
Bir ülke kurmaktı.

......................................

Peki bugün geldiğimiz nokta, Cumhuriyetimizin kuruluşunda tanımlanan amaçların neresinde?
Tam bağımsız mıyız?
Ekonomik açıdan tek başımıza ayakta durabilirmiyiz?
İnsanlarımız iyi eğitimli mi?
Milletimiz birbirine sıkı sıkı bağlı mı?
Kendi sınırlarımız veya başka ülkelerin toprakları ile ilişkili kaygılarımız var mı?
Bu soruların cevaplarını doğru dürüst veremiyorsak,
Kalkıp ta yabancı sosyologların görüşlerine bakıyorsak,
Dünya politikasını başka ülkelerin doktrinleri ile açıklıyorsak,
Yabancı danışma kuruluşlarının raporlarından kendimizi tanımaya çalışıyorsak,
Çıkarlarını başka ülkelerin çıkarları ile birleştirmiş kuruluşların yönlendirmesine kanıyorsak,
Herhalde bunun kabahati, cumhuriyetimizin kurucularında değildir.
Bu cumhuriyetin kuruluşunda dünyanın hali şimdikinden daha mı iyiydi?
Suçlu aramaya başlamadan, savlar ileri sürmeden, önce aynada kendimize bakmamız gerekiyor.
Biz ne yaptık?
Tam 85 yıl geçti.

........................................."

              

Konuşmanın tamamı pdf